Küçükken türkü dinlemeyi severdim. Ailemin zevklerinden ötürü ister istemez pek çok türkü öğrendim.
İlk ergenlik döneminde, türkülerden bıktım; metal müzik dinlemeye başladım. Metalciyim diye geziyordum sağda solda, tabii o yaşta ne kadar gezilebilirse.
Lisenin ilk iki yılında, müziğe dair benim bildiğim ve gördüğüm şeylerin çok sınırlı olduğunu farkettim.
O zamanki arkadaşlarımın yönlendirmesiyle bas gitar çalmaya başladım.
Bas gitar sayesinde, hemen bütün müzik türlerine dair yine ister istemez bilgi sahibi olmaya başladım.
Beş kuruş param kalmadığı zamanlarda sıcak yemek bulmamı; o bas gitar ve onun sayesinde öğrendiğim müzik türleri sağladı.
Kaybettiğimi düşündüğüm anda, bildiğimi düşündüğüm ama bilmediğim şeyleri öğrendiğim için; yaşamanın bir yolunu buldum.
Demem o ki; herhangi bir alanda bir şey bildiğinizi düşünmeden önce, o alanda ne bilmediğinizi öğrenmeye çalışmak lazım.
Zira, öğrenmeyi bırakmadan; kaybetmiş sayılmazsınız.